Tesettürlünün bile modeli Seda Sayan Hazır giyim sektörü aldı başını gidiyor. İşini bilenler için 10 YTL'ye bile kıyafet bulmak mümkün. Neredeyse kopan düğmeyi yerine dikmektense, düğmesi kopan giysiyi temizlik bezi yapıp yenisini almayı tercih ediyoruz. Ama hazır giyimin tüm nimetlerini kullananlar olduğu gibi 'ısmarlama' kıyafet yaptırmanın hazzından vazgeçmeyenler de var. Bu yüzden her ne kadar hazır giyim ısmarlama çalışan modaevlerinin işlerini büyük oranda azaltsa da hala müşteriye özel kıyafet yapan terziler var. Herkesin giydiğini giymeyen, kendisine bir stil oluşturmak isteyenler bu terzilerin baş müşterileri. Aynı zamanda vücut ölçüleri varolan hazır giyim kriterlerine uymayanlar da ısmarlama giysi yapanların müşterileri arasında. İstanbul Maltepe'deki 'Gülşen Terzi' böyle bir yer. Gülşen Terzi'nin baş terzisi Kadir Dülger ve işyeri sahibesi Gülşen Çiçek'le ısmarlama giyimin inceliklerini konuştuk. Samsun'da terziliğe başlayıp 28 yıldır bu işi yapan Kadir Dülger mesleklerinin geleceğini çok parlak görmüyor aslında: 'Bizim işimiz 10 yıl sonra biter. Çünkü çırak yok. Kimse bu işi öğrenmek istemiyor!' Kadir Bey işi alaylı öğrenmiş, okula gitmemiş ama çok iddialı: 'Ben ölçü almadan bakarım ve kıyafeti keserim, sadece küçük oynamalar olur.' Ismarlama kıyafeti daha çok kadınlar tercih ediyor. Bu noktada terzilerin de işi zorlaşıyor. Çünkü her ayrıntıya dikkat eden, başkalarından farklı olmak isteyen hanım müşterileri memnun etmek zor. Üstelik artık hanımlar kıyafetlerinin modellerini kendileri tasarlıyorlar hatta modeli çizip getiriyorlar. Bu durum Kadir Bey'i biraz zorluyor: 'Sürekli televizyon izlemek zorunda kalıyorum. Çünkü müşteriler; 'Falanca programa çıkan sanatçının elbisesini gördün mü, işte ondan istiyorum' diyor. Ben de hem televizyon izleyip hem de vitrinleri dolaşıyorum.' PİŞTİ OLMAZSIN Gülşen Hanım televizyon yıldızlarından en çok Seda Sayan'ın kıyafetlerinin tercih edildiğini söylüyor: 'Tesettürlü ya da tesettürsüz, hanımlar genellikle modellerini katıldıkları davetlerden, moda dergilerinden ve sanatçılardan alıyor ama mutlaka kendileri de bir şeyler ekliyor. Bizden en çok Seda Sayan'ın giysilerinden istiyorlar.' Her iki terzi de kadın zevkinin çok değişip geliştiği konusunda hemfikir. Kadınların eskiye göre çok daha zarif ve şık olduğunu düşünüyorlar. Ismarlama kıyafet diktiren kadınların çoğu çalışmayanlardan oluşuyor. Gülşen Hanım bu durumu şöyle açıklıyor: 'Ismarlama zaman ister. En basitinden provaya gelip gitmek gerekir. O modeli düşünmek, onun üzerinde kafa yormak lazım. Çalışan kadının bunu yapmaya vakti olmaz.' Ama elbette çalışan kadınlar da ısmarlama kıyafet yaptırıyor. Akşama kadar çalışıp yorulan bu kadınların aslında rahat müşteri olduğunu söylüyor Gülşen Çiçek: 'Çok dikkatli olurlar, kırmamaya özen gösterirler. Bütün gün çalıştıkları için, yorgunluğun, insan emeğinin ne demek olduğunu bilirler.' Peki en ideal müşteri hangisi? Bu soruya Kadir Bey kısaca 'Ne istediğini bilen;' Gülşen Hanım ise 'Vücudunu tanıyan, imkansızı istemeyen' diye cevap veriyor. Gülşen Çiçek şöyle devam ediyor: 'Zamanla kadınlar vücutlarını tanıyor hatta şöyle yap diye beni yönlendiriyorlar. Onlar çizer getirir ya da ne istediklerini anlatırlar biz çizeriz ve o modele kolay ulaşırız.' Müşteri her zaman haklıdır kuralı Gülşen Terzi için de geçerli ama Gülşen Hanım söylemeden edemiyor: 'Evet müşteri her zaman haklıdır ama ben de diktiğim kıyafetin güzel durmasını isterim. O yüzden olmayacak ya da kötü duracak istekler geldiğinde direttiğim oluyor. Müşteriyi kırmadan anlatmaya çalışıyorum.' Ismarlama kıyafet hazır giyime göre daha pahalı. Kumaşı hariç Gülşen Terzi'de bir pantolon 50, tayyör 150, gece kıyafeti ise 350 YTL'den başlayan fiyatlara dikiliyor. Ismarlama giyinmenin faydalarını ise şöyle özetliyor Gülşen Hanım: 'Bir kere herkesten değişik giyinirsin. Zaten hanımların en önemsediği budur. Ben de olan başkasında olmasın. Ismarlamada bu olmaz. Yani nereye gidersen git pişti olmazsın!' TESETTÜRLÜLER ARTIK ÇOK ZARİF Ismarlama kıyafeti tercih eden bir diğer kesim ise tesettürlüler. Gülşen Hanım tesettürlü hanımların tarzını bugünlerde beğeniyor: 'Eskiden robadan bollaşan giysiler isterlerdi. Şimdi çok daha zarif, daha kendini gösteren kumaşlardan ve çok daha ayrıntılı giyiniyorlar. Bir de sevdikleri modelden vazgeçmeyenler var, devamlı aynı şeyleri diktirirler. Fakat temelde açık giyinen bir hanıma da, kapalı bir hanıma da aynı modeli dikebilirsin. Biri uzun etekli, uzun kollu olur diğeri kısa. Tek fark bu. Biri diktiğin tuniğin üzerine pardesü giyer, diğeri giymez, bu kadar fark var!'